Kafeinin Vücuda Yan Etkileri Nelerdir?

Çoğu insan için, 1-2 fincan kahve tüketimi zararlı değildir. Fakat, çok fazla kafein bireyi huzursuz, endişeli ve bitkin hissettirir. Aynı zamanda uyku düzensizliğine sebep olurken, baş ağrısı oluşturmakta, yüksek kalp atım hızına ve diğer kronik rahatsızlıklara temel oluşturmaktadır. Kafein alımını azaltmak veya sonlandırmak, semptomların oluşumunu engellemektir.

Tarçının Faydaları Nelerdir?

- Tarçın ferahlık verir ve iştah açar.
- El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir.
- Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur.
- Gaz söktürücüdür.
- Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser.
- Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır.
- Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.
- Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir.

Kafein Bizi Nasıl Uyarır?

- Midede, asit salgısını uyarır.
- Kan dolaşımı ile organlara transfer olur.
- Kalp debisini arttırır.
- Beyin de; uyanıklık, konsantrasyon sağlama, beyne giden damarlarda büzülmeye neden olma, ama ay
nı zamanda migren ağrılarını sonlandırır.
- Akciğerlerde istemsiz çalışan kasların gevşemesini (aynı zamanda astıma yardımcı olurken), istemli hareket ettirdiğimiz kasların full performans çalışmasını sağlar.
- Böbreklerden idrar çıkışını stimule eder.
- Örneğin kolonda, istemsiz kasların gevşemesini sağlar.

Fasülyenin Faydaları Nelerdir?

Fasulye hem sebze hem de protein kaynağı sayılır. Kolesterolü kontrol etmeye ve belli kanser risklerini azaltmaya yardımcı olan çözünebilir ve çözünmez lifleri içeren, protein ve lif açısından zengin bir besindir. Pota
syum, folate ve magnezyum açısından zengindir. Ayrıca manganez, molibden ve B vitamini tiyamini açısından iyi bir kaynaktır. Koyu renkli fasulyeler, erik ve yaban mersini gibi, antosiyanin adlı antioksidan bileşenleri açısından zengindir.
Fasulye bağırsak fonksiyonlarını harekete geçiren lifler açısından zengin olduğundan kabızlığa faydalıdır. Fasulye ömrü uzatır, obezite, Meme kanseri ve diyabete faydalıdır.

Yulafın Faydaları Nelerdir?

Otsu bir tahıl bitkisi olan yulaf bol miktarda nişasta içerir. B grubu vitaminler ile başta kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor ve demir mineralleri olmak üzere mineraller bakımından da zengindir.Kandaki kolesterolü düşürücü, depresyonu önleyici, sinirleri güçlendirici, besleyici, yaraları iyileştirici ve tahrişi önleyicidir. Yulaf otu; depresyonu önleyici, teskin edici ve terleticidir.

- Yulaf ezmesi veya yulaf kepeğinin yenmesi halinde kandaki kolesterolü, şekeri düşürür, üründeki glikozu azaltır ve yorgunluk, isteksizlik ve dermansızlığa karşı kullanılır. Ayrıca yapılan araştırmalara göre vücuttaki zehirli elementleri temizlediği bu nedenle yan tesirinin de olamaması nedeniyle kimyasal ilaçlara tercih edilmektedir.
- Yulaf otu tentürü veya ekstresinin uyuşturucu maddeleri (afyon, esrar, alkol ve sigara) bırakanlarda görülen sinirsel krizi önlediği tespit edilmiştir.
- Halk arasında; halsizlik, sinirlilik, cinsel yetersizlik, titreme, baş dönmesi, romatizma, gut, ishal, mide üşütmesi ve mide-bağırsak zafiye-tine karşı kullanılır. Yulaf çocukların okulda başarılı olmasını sağlar. Beyinlerini çalıştırır. İnsanlara cesaret verir, hafızayı güçlendirir, sporculara dinamizm verir ve güçlerini artırır ve de şeker hastaları için iyi bir besindir. Çünkü pankreası yormaz aksine onu kuvvetlendirir. Yulaf kahvaltısı yendiğinde yorgunluk, halsizlik, dermansızlık ve uyuşukluğu ortadan kaldırır.

Papatya Çayı Ne İşer Yarar?

Diş ağrısı, hazımsızlık, gaz, mide spazmı ve krampları ile sinir sistemi problemlerine bağlı huzursuzluk ve uykusuzluğa iyi geliyor.

At Kuyruğu Bitkisi Ne İşe Yarar?

İdrar sökücü özelliğiyle biliniyor. Yağ dokularını eritmeye yardım eden bitki yaraların iyileşmesine de yardımcı oluyor. Fakat tüm idrar söktürücü bitkilerde olduğu gibi fazla dozda kullanılırsa böbreklere zarar verebilir.

Domates Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Ağır, kırmızı ve kabuğu ince olanı tercih edilmeli. En lezzetli domates, güneşte olgunlaşan ve yaz aylarında toplanan domatestir. Olgun ve iyi domatesin tepe kısmının çevresinde hafif yeşil çizgiler olur.

Maydonoz Suyunun Zayıflatıcı Etkisi Var Mı?

Maydanoz, idrar söktürücü etkisi olan bir bitki. Düzenli olarak maydanoz suyu içen kişiler, idrar kaybı nedeniyle kendilerini hafiflemiş hissediyorlar. Tartıdaki rakam da biraz daha az olabiliyor. Ancak bunu yapmanın gerçek kilo kaybına ve yağ yakılmasına hiç bir faydası yok.

Karpal Tünel Sendromu Nedir Nasıl Tedavi Edilir?

Karpal Tünel Sendromu bir ya da her iki elin ilk üç parmağını tutan ilerleyici özellik gösteren hastalıktır. El bileğinin ortasında bulunan ve ilk 3 parmağa dağılan medyan sinirin bası altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlükle kendini gösterir. Hangi Sıklıkta ve Yaşlarda Görülür? Genellikle 40 – 50 yaş arası hanımlarda daha sık görülür. Nedenleri Nelerdir ve Kimlerde Daha Çok Görülür? Bilek kanalı yapısal olarak dar olan kişiler klinik belirtilerin ortaya çıkmasına yatkın olan kişilerdir. Şişmanlar, alkol alanlarda, şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarında normal durumlardan daha sık görülebilir. Karpal tünel sendromuna kanal içindeki basınç artışı neden olmaktadır. Bu basınç elin pozisyonuna bağlıdır. El, el bileği çevresinde oluşan kırıklardan sonra kronik bası ortaya çıkabilir. Kiriş kılıflarının enfeksiyonu veya kalınlaşması kanalda mekanik daralmaya neden olur. Sınır kılıfının tümörleri, avuç içi enfeksiyonları medyan sinir bası belirtileri ortaya çıkarır. İş yerindeki mekanik nedenler vakaların çoğunda etkin rol oynamaktadır. Belli hareketlerin sık olarak tekrar edilmesinin karpal tünel sendromu ile ilişkisi mevcuttur. Marangozlar, tenis oynayanlar, elleriyle sıklıkla bulaşık yıkayanlar, şoförler ve benzeri şekilde el bileğini tekrarlayan hareketlerle meşgul olanlar daha yatkındırlar En sık olarak erkeklerde kasaplık mesleği ile uğraşanlarda görülmektedir. Hanımlarda hamilelik sırasında görülür. Bu durum geçicidir. Doğumu müteakiben birkaç hafta içerisinde normale döner. Ayrıca hipotiroidi olan kişilerde de rastlanabilir. Karpal Tünel Sendromu'nun meydana gelmesinde bazı başka hastalıklarında rolü vardır. Romotoid artirit, üremi, amiloidoz, damar anomalileri, Tendonitis bunlardan birkaçıdır. Klinik Belirtiler Nelerdir? Hastalar gece uykuya daldıktan birkaç saat kadar sonra tüm elde şişme hissi ve uyuşma karıncalanma hissi ile uyanırlar. Parmaklar sertleşmiştir, hasta ellerini şişmiş ve gerilmiş hisseder; fakat gerçekte objektif bir değişiklik gözlenmez. Hastalar ellerini sallar ve ovarlar, çoğunlukla yataktan kalkarlar ve kısa süre sonra rahatlarlar. Bazen bir gece içinde birçok kez tekrarlayan uyuşmalar olur ve hastalarda ciddi uyku bozukluğuna yol açar. Nadir olmayarak eldeki uyuşmalar on kol omuz ve boyuna kadar çıkar. Ellerin çok kullanıldığı işlerde ev hanımlarda çok çamaşır yıkamadan ve temizlik işlerinden sonra şikâyet artar. İlerleyen dönemde kuvvet kaybı ve avuç kaslarında erime ortaya çıkar Hastalığın tanısı nasıl konur? El bileğine refleks çekici ile vurulduğunda, hasta el parmaklarında elektrik çarpması yani şok benzeri bir yanıt alınır. Bu Tinel bulgusu olarak bilinir. EMG testi ile büyük oranda kesin tanı konulabilir. Elektrofizyolojik ve klinik bulgular iyi bir şekilde değerlendirildiğinde diğer tetkiklerin pek anlamı kalmaz fakat bazı özel vakalarda manyetik rezonans görüntüleme faydalı olabilir. Hastalığın tedavi çeşitleri nelerdir? Konservatif Tedavi: İleri duyusal ve hiçbir motor bozukluğu olmayan hastalarda bileği nötral pozisyonda tutan fakat parmakların serbestleşmesine imkân veren gece istirahat bileklikleri çok faydalı olduğunu görüyoruz. Karpal kanala hidrokortizon enjeksiyonu sonrasında uzun süre şikâyetler ortadan kalkar. Ağızdan düşük doz kortizon tedavisinin iyi sonuçlar verdiği bildirilmiş olsa da bu tedavinin daha sonraki sonuçlarından bahsedilmemiştir. Cerrahi Tedavi: İlaç tedavisi ile şikâyetleri geçmeyen hastalara daha fazla zaman geçirmeden yani sinir harabiyeti daha fazla artmadan cerrahi tedaviye alınmalıdır. Cerrahi olarak sinir üzerindeki bası ortadan kalktığında sinir üzerindeki harabiyette daha fazla ilerlemeden duracaktır Bu cerrahi müdahale için hastanın hastanede yatması gerekmez. Ayaktan gelen bir hastada lokal anestezi ile o bölge uyuşturulur.

Alıntıdır.

Astım Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Astım; hava yollarının kronik, infilamatuar bir hastalığıdır. Duyarlı kişilerde; ataklar halinde seyreden nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi ile seyreder. Şikayetler kendiliğinden düzelebilir, giderek şiddetlenebilir ya da ilaçlarla ortadan kalkabilir. Bu inflamasyonun oluşmasında genetik ve çevresel faktörler rol oynar. En önemli genetik risk faktörü alerjidir (atopi). Görülme sıklığı nedir? Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre; dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin hastalığı olan astım, en fazla çocukları etkiliyor. Modern hayatın önemli bir sağlık sorunu haline gelen astım; hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yapılan araştırmalarda, nüfusun yaklaşık yüzde 5'inin astım hasta olduğu ortaya çıkmıştır. Astım tanısı nasıl konur? Astım tanısının temeli, hastanın öyküsüne dayanır. Hastalar, şikayetlerini tipik olarak; ataklar halinde seyreden ve özellikle geceleri şiddetlenen hırıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkışma hissi ile tarif ederler. Grip veya üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası ortaya çıkan öksürüğün üç haftadan uzun sürmesinden ya da her geçirdikleri gribal enfeksiyonun göğse inmesinden yakınabilirler. Bazen hastalık, sadece inatçı öksürükle dahi seyredebilir. Risk faktörleri nelerdir? Atopi: Kişinin alerjik bozukluk geliştirmesine yol açan kalıtımsal ve yapısal özellikler Sigara: Astımın en büyük tetikleyici risk faktörüdür. Alerjenler Solunum yolu enfeksiyonları Mesleksel uyaranlar ve hava kirliliği: Sürekli duman ve kimyasal partiküller gibi dış etkenlere maruz kalanlarda hastalığın ortaya çıkması beklenebilir. Ailenizde astımlı bir kişi olduğunu biliyorsanız, bebeğinizde astım başlamaması için hangi önlemleri almalısınız? Gebelik sırasında sigara içmeyin. Doğumdan sonra da bebeğinizden ve evinizden sigara dumanını uzak tutun. Bebeğinizin yatağına özel toz geçirmeyen örtü örtün. Kedi ve diğer tüylü hayvanları evinizde barındırmayın.

Alıntıdır.

AIDS Nasıl Tedavi Edilir?

HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi tehdit edebilen, henüz tam şifa sağlayabilecek tedavisinin ve aşısının bulunamadığı bir hastalıktır. Kullanım şemaları karışık, yan etkileri fazla ve ekonomik olarak büyük yük getiren tedavi protokollerine rağmen, hastalıktan ölüm hemen hemen tamamen ortadan kalkmış, HIV enfeksiyonu ölümcül hastalık olmaktan çıkıp, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür. AIDS Nasıl Bulaşır? HIV ancak 3 yolla bulaşabilir: Korunmasız yapılan her türlü cinsel temasla, Kan ve kan ürünleriyle, Anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabilmektedir. Bu yolların dışında Dokunmak, El sıkışmak, Sarılmak, Aynı yerde oturmak, Aynı havayı teneffüs etmek, Aynı tabaktan yemek yemek, Ayn çatal-bıçak-kaşık-bardağı kullanmak, Aynı saunayı, havuzu, banyoyu, tuvaleti paylaşmak, Giysileri ortak kullanmak, Telefon kulaklığı, Gözyaşı, Ter ile, Sivrisinek, böcek, arı sokması ile HIV bulaşmamaktadır.

Alıntıdır.