Bilindiği üzere okula, işe veya herhangi bir yere giderken kullandığımız toplu taşıma araçlarında ‘yer verme‘ sorunsalı vardır. Bazen öyle oluyor ki, bir yaşlı amca/teyze suratında içinden küfür eder bir ifadeyle başınızda dikilebiliyor. Bu yaşlıların çoğu kendilerini aşmış olup “kalk da azcık oturak” bile diyebiliyorlar. Haliyle bizler de bu durumdan şikayetçiyiz. Bazen otobüse, metroya, koltuklara, koltuk desenlerine bile sövüyoruz. Şimdi buyrun bu hususa ilişkin taktik ve stratejileri inceleyelim…
ÖNEMLİ UYARI: Lütfen oturmaya muhtaç durumdaki yaşlılara, gazilere, engellilere ve hamile/çocuklu bayanlara yer veriniz.
Otobüs, metro, minibüs vb. toplu taşıma araçlarında yer vermemek için taktik ve stratejiler:
# SEVİYELER #
Yolcu seviyeleri 0-5 arası olup edinilen tecrübeye göre artmaktadır.
Seviye – 0: Toplu taşıma aracına ilk defa binen, bindiği aracın yolculuk bedeli ödeme tipini bile bilmeyen yolcudur.
Seviye – 1: 3 veya daha fazla aylık periyotlarla toplu taşıma aracı kullanan fakat ücretlerden haberi olmayan yolcudur.
Seviye – 2: Haftalık periyotlarla toplu taşıma aracı kullanan yolcudur.
Seviye – 3: En az 2 gün arayla toplu taşıma aracı kullanan ve yanında büyük olasılıkla toplu taşıma kartı/akbil bulunduran yolcudur.
Seviye – 4: Her gün toplu taşıma aracı kullanan öğrenci ve çalışanlardır. Oturma konusunda seçici ve titizlerdir.
Seviye – 5: “Toplu taşıma aracı olsun da taştan olsun” felsefesini benimsemiş, kimi zaman fordlamış kimi zaman fordlanmış, toplu taşıma aracında kimin yanına oturursa ne olacağını, kime bakarsa ne diyeceğini, oturacağı yeri bilen, sıra beklerken profesyonel anlamda kaynak yapabilen, sağlam blöfler atıp yer kapabilen yolcu tipidir. O yolun yolcusudur artık.
Uyuma taktiği
Araçta yerinizi belirleyip oturduktan sonra başınızı yaslayacak bir yer varsa yaslayın yoksa sağ veya sola bükerek gözlerinizi kapatın. Ara ara açın sersem sersem etrafa bakın. Gözünüz kapalıyken kaşlarınızı hafif çatarak öksürmeye çalışıp hastalık havası verin. Araç yolcuyla dolmaya başlayıp oturacak yer kalmadığında gözlerinizi hiç açmayın. Aracın sarsılmasıyla orantılı ve eşzamanlı olarak başınızı ileri-geri, sağa-sola dairesel hareketlerle savurun. Bu taktiğinizi 1, 2, 3 ve bazı 4 seviyeler yutacaktır. Fakat 5′nci seviyeler asla yutmaz.
Yabancı gibi davranma taktiği
Araca bindiğiniz andan itibaren yabancı olduğunuzu şoföre “Kızılay’a gider mi abi?” sorusunu sorarak hissettirin. Daha sonra herhangi bir yolcuya onay almak kıvamında aynı soruyu sorun. Sürekli sağa sola bakın. Arada bir ayağa kalkar gibi yapın. Telefonunuza bakın, yanınızdakine saat sorun. Yani sizi gören “mal mı bu lan?” demeli. Bu taktik 1, 2 ve 3 seviyeleri rahatlıkla götürür.
Köşe yerlere oturma taktiği
Toplu taşıma araçlarında oturmak için en köşe yerleri tercih edin. Köşe yerlerde oturmanız; araç yolcuyla doğduğunda sanki yer vermek istiyormuşsunuz da pozisyonunuz müsait değil görünümü verecektir.
Selpaklı hasta taktiği
Toplu taşıma aracında yanınızda selpağınız varsa içinden bir tane çıkartıp buruşturun ve sonra selpağı katlayın. Katladığınız selpağı selpak paketinin üstüne koyup elinizde tutun. Bunu diğer yolcuların görmesini sağlayın. Sersem sersem bakın. Öksürün, hapşırabiliyorsanız hapşırın. Burnunuzu alttan kaşıyın. Hasta olduğunuzu kamuoyuna bildirin. Yerinizde gözü olanlara Küçük Emrah gibi bakın.
Cep telefonuyla konuşma taktiği
Araçta keyifli bir yer bulup oturun. Cep telefonunuzu çıkarın başlayın fütursuzca konuşmaya. Yolculuğunuz bitene kadar konuşun. Arada kapatın telefonu başka bir yeri arayın. Sürekli senaryo değiştirin.
Asabi olma taktiği
Araçta diğer yolcularla göz göze gelmeden boş noktalara sert bakışlar yapın. Kaşlarınızı çatın, üfleyin-püfleyin. Yumruklarınızı sıkın, dişlerinizi sıkın, gözlerinizi titretmeye çalışın. Hafiften yumruklayabileceğiniz yerler varsa tıkırdatın.
Sarhoşluk/deli taktiği
Geğirin… Otobüste savrulun, gülün, kendi kendinize konuşun. Diğer yolculara adeta bir sarhoş izlenimi verin. Şarkı söyleyin; barış için, kardeşlik için “batsın bu dünya!” deyin.
Ters adam taktiği
Sizden yer isteyen biri olduğunda olumsuz yaklaşın. “İkimiz de adam öldürsek aynı cezayı alacağız” tarzında iki eşit insan olduğunuzu vurgulamaya çalışın. “Benden daha fazla mı para ödedin?”, “Seni benden farklı kılan ne?” giydirin giydirebildiğiniz kadar.