Ders Çalışmayı Zevkli Hale Getirmenin Yolları


Çocuğunuza ödev yapmanın onun sorumluluğunda bir iş olduğunu anlatın. Yapmadığı durumlarda sonuçlarını yaşamasına izin verin.
Ödevlerinin mükemmele ulaşmasının beklenmediğini sadece üzerinde yeterli süre ve eforla çalışılması gerektiğini anlatın.
Okul başladığı günlerden itibaren çocuğunuzun yaşına ve dikkat süresine uygun bir program oluşturun.
Televizyonu ve bilgisayarı açmasına, oyun oynamasına veya bahçeye çıkmasına da ödevlerini bitirdikten sonra izin verin.
Sürekli ‘ders çalış’ demeyin.
Ödev yapımına en uzun gelecek veya zor gelen dersinkinden başlamasını ve giderek daha kolaylarına geçmesini sağlayın.
Ders çalıştığı ortamı temiz ve düzenli tutması için teşvik edin.
Ödevleri için gerekli malzeme ve materyalleri mutlaka temin edin.
Bir ödev bitip bir diğerine başlamadan masadan kalkmasını, kısa da olsa bedensel hareketler yapmasını destekleyin.
Ders çalışması bittikten sonra çocuğun mutlaka serbest bir zamanı olmalı.

Çocuklar Nasıl Cezalandırılmalı


Çocuklarına güzel bir eğitim vermek, onları hayata hazırlamak her anne babanın temel hedeflerinden biridir. Devam eden hayat içerisinde çocukların iyi özellikler kazanması, bazı yönlendirmelerle mümkündür. Anne babanın her davranışının, yorumunun, olaylar karşısındaki tavrının ve tepkisinin çocuk üzerinde bir etkisi vardır. Anne-baba-çocuk etkileşimi devam eden çok önemli bir süreçtir. Ve bu etkileşimin kalitesi, neredeyse çocuğun bütün hayatını etkiler.

6 aylık bir çocuk bile iyi bir şey yaptığında anne babanın göz teması ile onu desteklemesini ister veya kaşlarını çatarak istenmedik bir davranışın ifade edilmesini algılayabilir. Aslında günlük hayat içerisinde anne babalar farkında olmadan da çocuklarını ödüllendirmekte veya cezalandırmaktadırlar.

Bazı durumlarda ise çocuklar hatalı bir şey yaptığı ve en önemlisi bunu tekrarladığı zaman, anne babalarının tepkisiz kalması, o yanlışın devam etmesine sebep olmaktadır. Zamanında müdahale edilmeyen hata, devam edecek veya sekil değiştirebilecektir.

Bazen de anne babanın yersiz ve aşırı tepki göstermesi veya çocuğu tutarsız bir şekilde cezalandırması, ondaki sıkıntıyı artırmakta ve yeni davranış sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca devamlı kontrol edilmeye çalışılan ve bu kontrol havası içerisinde gerginliğe itilen çocuklarda da psikolojik sorunlar ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. O nedenle bebekken dahi, anne babanın çocuğa uyguladığı cezalandırma sekli önemlidir. Bu uygulama çocuğun kişiliğinde ve sosyal gelişiminde ciddî tesirler bırakır. O nedenle bizi endişelendiren önemli noktalardan birisi de bu konuda anne babaların bilinçsiz bir şekilde uygulamalarda bulunmasıdır. Genelde çocukların yaşları ve yaptıkları hataların büyüklüğüne göre cezalandırılmaları uygun olmak ile birlikte genel yaklaşımları; cezalandırmanın aşamalarını ve özelliklerini aktaracağız.

Cezalandırmanın aşamaları ve özellikleri nasıl olmalıdır?

Çocukların ilk yaptığı hata eğer çok büyük sonuç doğurmayacak şekilde ise uyarı şeklinde (bu da bir cezalandırmadır) müdahalede bulunmak gerekir. Bu, yeri geldiğinde anlık bir kaş çatılması şeklinde de olabilir. Bu, çocuğa mesaj olarak yaptığı davranışın onaylanmadığı tepkisinin iletilmesidir.

Yapılan hatanın şiddeti artmış veya sık sık tekrarlanıyorsa çocuk ile yaşına uygun bir şekilde konuşulmalıdır. Bu durumun hatalı olduğu ve doğrusunun ne olduğu, davranışın tekrarı hâlinde zararının neler olacağı çocuğa anlatılmalıdır. Bu davranışın yanlışlığının tarafınızdan istenmediğinin belirtilmesidir.

Yapılan hatanın devamı durumunda, hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, anne baba tekrar çocuğu ile sevgiye dayalı ve ılımlı bir ortam oluşturmalıdır. Çocukla aşırı tepkiden ve yargılamadan kaçınarak konuşulmalı; ona, bu davranışın tekrarı hâlinde ne türlü cezalar alabileceği söylenmelidir. Burada da çocuğun yaşı anne babanın bu durumu onunla konuşma tarzı ve üslûbu da önemlidir. Kesinlikle durum mücadele ve tartışma ortamına dönüştürülmemelidir. Çünkü bu ortam iki tarafa da zarar verecektir, ilerleyen dönemlerdeki ilişkiyi zedeleyecektir.

Konuşma ve cezalandırılma ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda, anne babanın ısrarla bahsettiği cezayı uygulaması gerekir. Burada hemen şunu belirtelim; anne babalar kesinlikle yapamayacağı cezalandırma yöntemini çocuğa söylememelidir. Ancak cezalandırmayı yapmak istemedikleri veya yapamadıkları zaman da hafifletici sebepler ile, bir karşılık sonucunda, affetmelidirler (Örneğin; Ceza olarak dışarı parka götürülmeyecek çocuğa: "Odanı toparlarsan senin cezanı affedebilirim." demek gibi).

Cezalandırmanın şekli ise burada önem kazanmaktadır. Bizim önerdiğimiz cezalandırma yöntemi, çocuğun sevdiği şeylerden mahrum edilmesi veya ayrıcalıklarının kaldırılması (TV izleme, bilgisayar oynama, arkadaşları ile bir aktivite vb.) şeklindedir. Fiziksel cezaların çocuklara uygulanması ise son derece sakıncalıdır. Fiziksel cezalar, çocukların anne baba ile ilişkisini zedelemekte ve ortamı daha gergin hâle getirmektedir. Diğer cezalandırma yöntemleri; erken yatma, odasında yalnız olarak iki - üç dakika bekletme yöntemleri olabilir. Cezalandırma, çocukların gururu incitilmeden ve özgüvenleri zedelenmeden uygun bir dil ile yapılmalıdır.

Aldığınız bütün önlemlere rağmen, önüne geçilemeyen sıkıntılar için, anne babaların bir uzmana başvurmayı ihmal etmemeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda çocuklarda davranış bozuklukları, karşı gelme, uyum güçlükleri görülebilir.

Bu arada yersiz ve abartılı cezalandırmaya bir örnek verelim: "Tuğçe yedi yaşında bir çocuktur; ilkokul birinci sınıfa gitmektedir. Bir gün okul dönüşü okulda defterini unuttuğunun farkına varır. Bunu anne babasına söylediğinde çok abartılı bir tepki görür. Anne babası, o akşam Tuğçe"ye televizyon izleme konusunda sınırlama getirirler. Tuğçe bu cezadan oldukça etkilenir. İlerleyen süreç içerisinde başka bir gün Tuğçe, yine ödev defterini okulda unutur; bu durumu anne ve babasına söyleyemez. Halbuki ödevlerini bir arkadaşına telefon açarak öğrenebilecekken, daha önceki abartılı tepkiden dolayı anne baba ile olan iletişimini ve kendini ifade etmesini sınırlar." Bu durum Tuğçe"nin uzun vadede, anne ve babasının abartılı tepkilerinden dolayı, onlarla iletişimini negatif etkileyebilir.

Bütün bunların yanı sıra ceza kelime olarak çok hoş olmayan bir kavramdır. Keşke bütün anne babalar, çocuklarının davranışlarını cezalandırma ile değil de ödüllendirme ile şekillendirebilseler. Ceza, türü ne olursa olsun, insanın bilinç altında hoş olmayan duyguları çağrıştıran bir kelimedir. Çocukların başında onlara ceza vermek için fırsat kollayan bir savcı konumunda olmaktan çok, onların cezalarını hafifleten bir avukat olmak daha iyi olacaktır.

Yeni Kardeş Nasıl Açıklanır?

Yeni bir kardeşin geleceğini büyük çocuğunuza anlatırken doğru kelimeleri seçmek çok önemli. Çocuğunuza onu çok sevdiğiniz, bir kardeşin varlığının ona duyulan sevgiyi azaltmayacağını ifade edin. Kardeş sahibi olmanın olumlu yönlerini anlatın.

Mazeret göstermeyin
Bebeğin odasını hazırlarken, giysilerini seçerken çocuğunuzun da fikrini alın. Onun da bu hazırlıklara katılmasını sağlayın. Diyelim ki çocuğunuz sizinle parka gitmek istedi, böyle bir durumda hamileliğinizi bahane göstererek gidemeyeceğinizi söylemek yerine, size de zarar vermeyecek başka bir öneride bulunun. Örneğin birlikte film seyredin. Çocuğunuza daha bebek doğmadan aşırı sorumluluklar yüklemeyin.

2014 Yılı Bebek İsimleri

Öncelikle bebeğiniz için vereceğiniz ismin anlamlı olmasına çok dikkat etmeniz gerekiyor. Sonuçta kendisine verilen ismi kişi ömrünün sonuna kadar taşıyacaktır. Sizler için bir araştırma yaparak bebeklere verilen en popüler isimler konusunda bilgi sahibi olduk. Eğer sizde popüler bebek isimleri arıyorsanız kız ve erkek bebek isimlerinden oluşan seçenekleri sizler için paylaşıyoruz.

Kız Bebek İsimleri
İstanbul, Talya, Zeynep, Ela, Duru, Yaren, Ceren, Ece, Melis, Naz, Su, Berra, Ecem, Sena, İrem, Azra, Dilay, İdil, Eylül, İpek, Nazlı, Yağmur, Derin, Ilgın, Havin, Nilsu, Kayra, Begüm, İlkin, Tuana, Beril, İlgi, Simay, Pelin, Beren, Mira, Yazmira, Bade, Selin, Simge, Rana, Şimal, Damla, Melike, Pınar, Başak, Özü, İlayda, Elçin, Minel,

Erkek Bebek İsimleri
Emir, Cem, Ege, Çağan, Sarp, Deniz, Yağız, Yiğit, Emre, Kağan, Mert, Görkem, Burak, Meriç, Kutay, Tuna, Baran, Efe, Onur, Doruk, Bartu, Emirhan, Alp, Arhan, Bora, Canberk, Dağhan, Rüzgar, Derin, Toprak, Arın, Aşkın, Çınar, Armağan, Derin, Koray, Barlas, Ada, Atakan, Berk, Ali, Polat, Göktürk, Serhan, Ege, Utku, Berkay, Güney,Kerim

Yeni Anne Babaya Tavsiyeler


Bebeğinize kundak yapmayınız. Aksi taktirde kalça çıkığına neden olabilirsiniz. Tulum giydiriniz ve ara bezini tutunuz.

İlk bir ay iki saatte bir anne sütü ile besleyiniz: Anne sütü yeterli değilse, doktorunuzun önerisine göre mamaya başlayınız.

Göğüs temizliğine dikkat ediniz. Emzirirken her iki göğsünüzü de kullanınız.

Aşırı sıcak havalarda su ihtiyacını sadece anne sütü ile karşılayamayacağı için bebeğinize kaşıkla şekersiz su vermeyi unutmayınız. Ancak vereceğiniz suyun kaynatılmış olmasına dikkat ediniz.

Her beslemeden sonra yumuşak hareketlerle bebeğin gazını çıkarınız.

Bebeğinizi yastıksız olarak yüzüstü veya sağ yan üzerine yatırınız.

Göbeğini herhangi bir şekilde sargı bezi, tülbent ya da benzeri şeylerle sarmayınız, açık tutunuz ve sabah - akşam göbek pansumanını gösterildiği şekilde yapınız. Pansumana göbek düştükten sonra iki gün, daha devam ediniz.

Banyosunu göbeği düştükten sonra yaptırınız. Bu arada göbekten alt kısmını yıkayabilir veya silebilirsiniz. Bebeğinizin vücudunun hiçbir tarafına pudra kullanmayınız.

Bebek çamaşırlarını yıkarken deterjan kullanmayınız. Sabun veya sabun tozu kullanıp, bol su ile durulayinız.
İlk altı ay, ayda bir kontrol için doktora başvurunuz. Bu şekilde bebeğinizin gelişimi takip edilecek ve size gerekli önerilerde bulunulacaktır.

Bebeğinizin burnunun tıkalı olmamasına dikkat ediniz. Gerektiğinde 1-2 damla serum fizyolojik damlatınız.

İlk bir ay içinde bebeğinizin BCG (Verem) aşısını yaptırmayı ihmal etmeyiniz.
İlk iki ayını dolduran bebeklerinizin diğer aşılarının başlayacağını unutmayınız.

Doğum Sonrasında Dikkat Etmeniz Gerekenler


1) Doğum sonrasında gerek bebek bakımı ve gerek ev işleri için size yardımcı olacak birilerinin olmasını organize edin.

2) Eğer yalnızsanız asla her şeyi yapmaya,her şeye koşturmaya çalışmayın. Çünkü bu şekilde işin içinden çıkamazsınız. Öncelik bebeğinizde olacak şekilde işleri günlere bölün. Ev biraz dağınık olabilir ya da ütüler de biraz bekleyebilir . Unutmayın siz biyonik kadın ya da sihirbaz değilsiniz.

3) Bebek bakımı ve ev işlerinde mutlaka eşinizden yardım isteyin. Onun da bu sorumluluğun bir parçası olması gerekir.

4) Zaman zaman ağladığında bebeği babasının sakinleştirmesi ve biberonunu vermesi baba ile bebek arasındaki bağı daha da güçlendirecektir.

5) Eski enerjinize ve gücünüze çabuk bir şekilde dönmek için bebeğinizin uyuduğu saatlerde siz de uyuyun ya da dinlenin, kafanızı boşaltın.

6) Hamilelik kilolarından kurtulmak için doktorunuza danışarak, onun uygun gördüğü dönemden itibaren hafif hafif egzersiz yapmaya başlayın.

7) Emziriyorsanız ki bu hem bebek hem de sizin için çok faydalıdır, emzirerek ayda ortalama 1 kg verebilir ve emzirme sırasında salgılanan oksitoksin hormonu ile karın kaslarınızın daha çabuk toparlanmasını sağlarsınız.

8 ) Bebek bakımı ve ev işleri konusunda bir yardımcınız varsa haftanın belirli günleri kendiniz için bir program yapın, kuaföre gidin, cilt bakımı, vücut bakımı, manikür-pedikür ve masaj yaptırın. Bu işlemler kendinizi özgür hissetmenizi sağlayacaktır.

9) Rahatlamak ve dinlenmek için yaptıracağınız masajın vücudunuzun biçimlenmesinde çok faydası olacağını unutmayın.

10) Bebeğinizi emzirirken gazete,kitap ve dergileri sesli okumanız hem sizin gündemi takip etmeniz , hem de bebeğinizin sesleri algılaması açısından çok faydalıdır.

11) Bebeğiniz ile ilgilenir ya da ev işi yaparken televizyonun ve radyonun açık olması sıkılmanızı önle, ilginizi çeken programları takip edebilirsiniz. Ancak bebeğinizin televizyon seyretmemesi gerektiğini unutmayınız.

12) Yardımcınız varsa haftanın belirli günleri plates, yoga gibi hem rahatlatıcı hem de vücudu forma sokan programlara katılabilir, açık havada yürüyebilir ya da yüzebilirsiniz.

13) Dinlenme esnasında ya da bebeğiniz uyurken müzik dinlemek sizin ve bebeğiniz açısından oldukça yararlıdır.

14) Bebek bakımı konusunda çok tecrübesiz olduğunuzu düşünüyorsanız, işinizi kolaylaştırmak için ilgili kitap, dergi ve internet sitelerini takip edebilirsiniz.

15) Bebek sahibi olan diğer kişilerle bir arada olmak bir şeyler paylaşmak size yalnlız olmadığınızı gösterecek , bazı konularda fikir almanızı sağlayacak ve işlerin üstesinden daha kolay gelmenizi sağlayacaktır.

16) Tüm bu koşturmaca içinde eşinizle olan paylaşım ve diyalogunuzun devam etmesine, fırsat buldukça bir arada bir şeyler yapmaya ve en önemlisi birbirinize zaman ayırmaya özen gösterin.

17) Doğum sonrasında eşinizle aranızda bir kopukluk olduğunu düşünüyorsanız birbirinizle konuşarak bunun üstesinden gelebilirsiniz. Unutmayın o da çok yeni bir yaşam tarzına uyum göstermeye çalışıyor.

18) Süt sağma aletlerinin size gün içinde çok ciddi zaman kazandıracağını unutmayın ve eğer süt veriyorsanız bu aletlerin kolaylığından faydalanın.( En azından birkaç öğünü bu şekilde verebilirsiniz )

19) Eğer çalışıyorsanız, güvenli bir şekilde bebeğinizin bakımını organize ettikten sonra en kısa sürede işinize dönmeyi planlayın. Bu hem sizi dünyaya bağlayacak, hem size özgürlük duygusu verecektir.

20) Bebeğinizi bırakıp işe giderken suçluluk duygusu hissetmeyin, bebeğiniz kısa sürede bu sisteme alışacaktır ve işin en güzel yanı gün sonunda özlemle bebeğinizi kucaklamak ve onu koklamaktır.

21) Unutmayın siz mutlu ve üretken olduğunuz sürece bebeğiniz de mutlu olacaktır ve ona daha kaliteli, daha verimli zaman ayıracaksınız.

22) Doğum sonrasında cinsel hayatınızı olumsuz etkileyen bazı durumlar varsa bu konuyu mutlaka doktorunuz ile paylaşın.

23) Bebeğinizin hem zihinsel hem de fiziksel anlamda iyi gelişmesi için çaba sarf edin, bu konudaki yayınları takip edin. Böylece manevi anlamda tatmin olacak ve öğrettiğiniz şeyleri öğrendiğini gördükçe çok mutlu olacaksınız.

Bebek Gelişim Evreleri


1.AY

Bebeğiniz birinci ayını genelde uyuyarak geçirecektir, ancak bu onun hiçbir şey yapmadığı anlamına da gelmez. Kafasını kısa bir süre tutabilir. Size veya sesinize tepki verebilir. Değişik seslere tepki verebilir. Nesneleri kısa süre takip edebilir. Ancak bebeğinizin görmesinin tam olmadığını bilin. Bazı bebekler başlarını uzunca bir süre bile tutabilir. "Aguu" gibi sesler çıkarabilirler. İlk aylarında bebekler ziyaretçi akınına uğrar. Bebeğinizi kimseyle görüştürmemek, evden dışarı hiç çıkarmamak gibi uygulamalara gerek yoktur.

Ancak ziyarete gelenleri bebeğin öpülmemesi konusunda uyarın. Sürekli çekilen fotoğraflar, flaşlar nedeniyle gözlerini rahatsız edebilir. Bunun dışında, el yıkamanın önemini ziyaretçilerinize de anlatın ve dışarıdan gelen herkesten, bebeği kucaklarına alacaklarsa ellerini yıkamasını rica edin. Mümkünse, bebeğin az sayıda kişinin kucağına gitmesi iyidir. Bunun dışında, hava uygun olduğunda giyimine dikkat ederek dışarı çıkarmanızda sakınca yoktur. Ancak kalabalık ve kapalı mekânları tercih etmeyin.

2.AY

İşte bebeğiniz size gülüyor. Bu, çocuğunuz tarafından gönderilen bir armağan.

İkinci ayın içindeki bebeğin nesneleri takip mesafesi daha da artmıştır. Karnının üzerindeyken kafasını kaldırabilir. Çıngırak gibi değişik seslere yanıt verir. Annesini ve sık gördüğü insanları tanımaya başlar. Bazı bebekler nesnelere uzanabilir. Uyanık kalma süresi artmıştır. Bu ay, bebeğinizin aşı ayıdır. Aşı sonrasında bazı bebeklerde ateş ve hafif bir halsizlik hali görülebilir. Doktorunuzla, aşı sonrası oluşabilecek reaksiyonlar ve neler yapılması gerektiği konusunda konuşun.

3.AY

Karnının üzerinde yatarken kafasını kaldırabilir. Çıkardığı sesler çeşitlenmiştir. Gülücükler artar. Bir yanına dönebilir. Nesneleri uzun süre takip edebilir. İki elini kavuşturabilir. Özellikle annesinin sesine doğru dönebilir.

Çalışmaya başlayan annelerin sütleri yorgunluk, süt sağmama gibi nedenlerle azalabilir. Sütünüzü düzenli olarak sağarak ve mümkün olduğunca emzirmeye devam ederek sütünüzün azalmasını engelleyebilirsiniz. Sağdığınız sütleri, siz işteyken bebeğe bakan kişi verebilir. Bu ayda aşı yoktur. Sadece bebeğin gelişimi kontrol edilebilir.

4.AY

Bebek yüksek sesle gülmeye başlar. Başını tutar. Yuvarlanabilir. Bazı nesnelere ulaşarak eline almaya çalışır. Küçük nesnelere dikkat eder. Ellerinden tutup kendinize doğru çekerseniz, başını tutabilir. Agucuklar iyice artmıştır. İkinci dönem aşıları bu ayda yapılacaktır. Eğer ilk aşılarda sorunlar yaşandıysa, doktorunuza bunları anlatın. D vitaminin yanında bebeklere flor verilmesine bu ayda başlanabilir; bazen daha geç başlanır. Artık oyuncaklarla da ilgilenmeye başlamıştır. Bazı bebekler, oyuncakları alınınca itiraz edebilir.

5.AY
Bu ay, bebeğiniz için artık bir dönüm noktasıdır. Çünkü bebeğiniz yavaş yavaş katı gıdalara geçecektir. Oturma konusunda da ilerleme kaydediyordur. Başını dik tutabilmektedir. Göğsünü yerden kaldırabilir, yuvarlanabilir. Bebeğinizi şimdiye kadar yatakta iç huzuru ile yalnız başına yatırdıysanız, artık dikkat etmeye başlayın. Bir gün bir de bakmışsınız ki bebek dönüyor. Artık çıngırakla oynamaya başlayabilir. Sosyal ilişkileri biraz daha gelişmiştir. Çağrıldığında bakabilir.

6.AY

Bebeğiniz ne kadar hızlı büyüyor değil mi? Daha dün küçücüktü. Çekmecelerde, "bunlar onun olamaz, herhalde yıkayınca çekti" dedirtecek kadar küçük çoraplar buluyorsunuz. Bebeğiniz bu ay içinde yardımsız oturuyor duruma gelecektir. Oyuncağını elinden alınca size kızabilir. Ayakta dik tutarsanız, yere biraz basabilir. Avucuna bir şeyler alabilir. Bu dönemde, bebeğinizin yeni aşıları yapılacaktır. Başının arkasındaki bıngıldak artık kapanmıştır.

5. ay, bebekten kan alınarak kansızlık için değerlendirmelerin de yapıldığı bir aydır. Çünkü pek çok bebekte, yanlış beslenme nedeniyle demir eksikliği olabilir. Demir eksikliği varsa, D vitaminin yanında demir takviyesi de yapılır. 5 aylık bebeğiniz, tanımadığı kişilerin kucağına gitmeme gibi yadırgama davranışları içine girebilir.

7.AY

Bebeğiniz artık, eline verdiğiniz bisküviyi kendi kendine yiyebilen küçük bir canavar. Uzaklardaki oyuncaklara ulaşmaya çalışır. "Babba", "dedde" gibi kelimeleri söyleyebilir. Bunlar henüz anlamlı değildir. Bazı bebekler bir şeylere tutunarak ayakta durabilir. El çırpıp, el sallayabilir.

8.AY

Bebeğinizin kanepenin kenarına tutunup ayağa kalktığını görürseniz şaşırmayın. Bu ayda, bebeğinizi ayakta tutarsanız ayakları üzerine ağırlık verebilir. Ancak unutmayın ki bütün bebekler farklıdır. Bebeğiniz tutunarak ayağa kalkmıyorsa paniğe kapılmanıza gerek yok. 8 aylık bir bebek, oyuncaklarını bir elinden diğerine geçirebilir. Oyuncağını avcunun içine alabilir. Ce-e oyunu oynayabilir.

9.AY

Eğer çok tombul bir bebek değilse, artık yürümeye yönelik hareketleri iyice artmıştır. Oturur durumdan ayağa kalkabilir. Yüzüstü pozisyondan oturur duruma gelebilir. Birine veya bir şeye tutunarak ayakta durabilir. Bazı bebekler, sıralama dediğimiz, koltuğun kenarına tutunarak yürüme işini başarabilir. Farkında olmadan "anne", "baba" diyebilir. 9. ay, ülkemizde kızamık aşısının yapıldığı aydır. Bu aşı 15. ayda tekrarlanır. Bebeğin gelişimi takip edilir.

10.AY

Bebeğin ayakta durabilme özelliği iyice artmıştır. Elinden oyuncağını almaya çalıştığınızda karşı çıkar. "Anne" ya da "baba" kelimelerini bilinçli olarak söyleyebilir. Küçük nesneleri parmakları ile yakalayabilir. Bu ince hareketler, sağlıklı gelişiminin bir göstergesidir. "At", "ver", "al" gibi basit emirleri anlayabilir ve bunlara uyabilir. İsteklerini belli edebilir.

11.AY

Artık küçük yaramaz "hayır" kelimesini anlamaktadır, ama her zaman annesini dinlemeyebilir. Küçük nesneleri tutabilir. El sallayabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. Tutunmadan kısa süre ayakta durabilir. "Anne" ve "baba" dışında kelimeler söyleyebilir. Bazı bebekler bu ayda yürüyebilir. Bebeklere özgü değişik bir dilde konuşabilir.

12.AY

Çoğu bebek bu ayın sonunda yürüyebilir. Ancak bu yürüme genellikle çok başarılı değildir. Siz ona top attığınızda, o da size geri atabilir. Bu ayda verem aşısının kontrolü yapılır. Eğer tutmadıysa, aşı tekrarlanır. Daha önce kan değerlerini görmek için değerlendirme yapılmadıysa, bu ay yapılır. Yemekleri sağlıklı beslenme kurallarına uygun pişiriyorsanız ve bebek artık sizinle sofrada oturabiliyorsa, sizin yediğiniz yemeklerden yiyebilir. Bu ay, ufaklığın ilk doğum günü heyecanının yaşandığı aydır. Bu güzel günü ölümsüzleştirmek için, fotoğraf makinesi, film gibi hazırlıkları şimdiden yapın.