Yaşamın Anlamı Var Mıdır ?

Yaşamın anlamlı olup olmamasını belirleyen şey, kişinin içinde bulunduğu şartlar değil, bakış açısında gizli. Kişinin bakış açısının hangi yönde olduğunu tek bir soruya verdiği cevaba göre belirlemek mümkün: "Yaşam, yaşamaya değer mi değmez mi?". Bu, Albert Camus tarafından gerçekten ciddi olan tek sorun olarak tanımlanmış. Ancak bu soruyu ciddiye alan kişiler çoğunlukla uç noktalarda bulunuyorlar. Şöyle ki kişi ya ölümcül bir durumdaysa (çaresiz bir hastalık) ya da şartlarını değiştirebilecek durumda değilse (müebbet mahkumları) yaşamının geri kalan günlerini anlamlandırmak için bu soruyu kendine sorabiliyor. Nedense ölüme yakınlaştıkça yaşama verilen anlam artıyor gibi gözüküyor.

Victor Frankl'ın tanımlamasına göre insanlar yaşamı anlamlandırmalarıyla ilgili olarak iki boyutlu bir koordinat düzleminde konumlanıyorlar. Dikey boyut "homo patiens" (acı çeken kişiler) doyum ve umutsuzluk uçlarından oluşuyor. Bu boyutu 90 derece açıyla kesen yatay boyut ise "homo sapiens" olarak adlandırılıyor. Bu boyut ise başarı ve başarısızlık arasında uzanıyor.