Çikolatalı Dondurma Tarifi

Çikolatalı dondurmanın hazırlanışında öncelikle sütü tencereye alın ve yirmi dakika süre ile kaynatın. Daha sonra üzerine şeker ve sahleb ilave ederek 10 dakika kaynatın. Kaynadıktan sonra içine, damla çikolatanın yarısını ve kremayı koyun ve yine 10 dakika kaynatın.

Kaynama işleminin ardından ocaktan alın ve soğutmaya bırakın, cam bir kaseye alarak ve derin dondurucuya koymalısınız. 20 dakika sonra çıkartın ve damla çikolataları üzerine ekleyin, daha sonra yine dondurucuya koyun ertesi gün, servise sunabiliriz.

Afiyet olsun.

Vanilyalı Dondurma Tarifi

Vanilyalı dondurma yapmak için hemen aşağıda bulunan resimdeki malzemeleri hazırlayın daha sonra vanilya çubuğunu boylamasına ikiye kesip bir bıçak yardımı ile özünü kazıyın. Süt, vanilya özü, krema ve sütü bir tencerede kaynatın. Bu sırada yumurta sarılarını ve şekeri beyazlaşana kadar mikserle çırpın. Kaynayan sütlü karışımı yavaş yavaş yumurtalı karışıma ilave edin ve çırpma teli ile karıştırın.
Karışımı bir tencereye alın. Kısık ateşte çırpma teli ile sürekli karıştırarak pişirin. Karışımı muhallebi kıvamına gelmeden ocaktan alın. Başka bir kaba aktarıp oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

Haznesini buzlukta 24 saat soğuttuğunuz dondurma makinanızı çalıştırın. Soğuyan karışımı hareket halinde olan dondurma makinesine dökün. Kıvam alana kadar, yaklaşık 15-20 dakika çalıştırın.

Dondurmanızı plastik spatula yardımıyla başka bir kaba alın. Buzdolabına koyup -18°C’de muhafaza edin.

Islak Kek Tarifi

Margarini kaba alıp güzelce eritin, yumurtaları şeker ile birlikte krema gibi olana kadar karıştırıp çırpın.

Şeker eridikten sonra sütü ve yağı ekleyip çırpmaya devam edelim. İyice karıştırdıktan sonra içine kakaoyu ekleyelim. Ardından içine kabartma tozu ve unu ekleyerek tekrar çırpalım.

Elde ettiğiniz karışımdan bir su bardağı kenara ayıralım. Bu ayırdığımız karışımı sos olarak kullanacağız.

Sos için karışımı ayırdıktan sonra kalanı yağlanmış bir kek kalıbına boşaltarak, orta ısılı bir fırında yaklaşık yarım saat kadar pişirelim. Kekin ortasına bir bıçak batırarak pişip pişmediğini anlayabilirsiniz. Eğer bıçak temiz çıkıyorsa kek pişmiş demektir.

Pişirme işlemi sonrası servis edeceğiniz tabağa ayırdığınız soyu kek sıcakken üzerine dökebilirsiniz. Kek, iyice sosunu çektikten sonra servis edebilirsiniz. Üzerine istediğiniz malzemelerde süslemeler yapabilirsiniz. Keki zenginleştirmek sizin elinizde…

Islak kekte dikkat edilmesi hususlar
Not : Kakaolu kekin üzerine dökeceğiniz sosun daha bol olmasını istiyorsanız ayırdığınız bir bardak sosa biraz daha süt ve kakao ekleyin. Ayrıca sosu dökmeden önce karıştırın.

Islak kekin lezzetli olması için tıpkı bir çay gibi demini alması gereklidir. Yani keki bir süre bekletin. Ayrıca keki pişirdikten sonra üzerine sosu döktüğünüzde kekin ıslaklığını koruyabilmesi için üzerine dökülen sosun bir kapak veya streç folyo vb. ile üzerinin örtülmesi gerekmektedir. Unutmadan… sosu dökmeden önce güzelce karıştırın.

Afiyet olsun.

Doğum İzni Kaç Gündür?

Doğum izni toplamda 16 haftadır ve bunun 8 haftası doğum öncesi, 8 haftası doğum sonrası olarak öngörülür. Ancak hamilenin sağlık durumunun elverişli olması durumunda doktordan alınacak sağlık raporuyla doğum öncesi 3 hafta izin kullanılarak, kalan 5 hafta doğum sonrasına aktarılabilir. Çoğul gebeliklerde ise toplam doğum izni süresi 18 haftadır.

Kadınlara Emzirme İzni Verilmezse Ne Yapılmalı

İş yeri emziren kadına süt iznini kullandırmaz ya da yasal düzenleme içerisinde kadın çalışanın istediği şekilde kullandırmazsa, kadın çalışan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre iş sözleşmesini fesh etme hakkına sahiptir. Fesih nedeni haklı olduğu takdirde çalışan kadın, işverenden kıdem tazminatı ile birlikte ücret ve benzer birçok haklarını talep edebilir.

Kadınlar Şiddete Uğradığında Ne Yapmalı

Kadınlara yönelik şiddet gittikçe artmakta eğer şiddete maruz kalıyorsanız yapmanız gerekenler :
Bulunduğumuz yerdeki en yakın polis merkezine ya da jandarmaya başvurarak yaşadığımız olayla ilgili tutanak tutturmalıyız.
Şahsen başvurunun yanı sıra telefon ile de şikâyette bulunabiliriz.
Olaya ve duruma tanık olan kişiler de, mesela komşu veya akrabalarımız da şikâyette bulunabilirler.
Fiziksel şiddete uğramışsak en yakın sağlık ocağı ya da hastaneye başvurarak rapor almalıyız. Polis merkezlerinde ya da jandarmada tutanak yazılmadan önce Adli Tıp Kurumu’na sevkimizin yapılması ve başvuru yapılan kurumun alınan raporla birlikte evrakı Cumhuriyet Savcılığı’na göndermesi zorunludur. Vücudumuzdaki izler kaybolmadan muayene olmamız önemlidir.
Polis tarafından tutanak hazırlanırken yaşadığımız olayı ayrıntılı bir şekilde anlatmalıyız. Yazılan tutanağı okumadan asla imzalamamalıyız.
Eğer anlatımlarımız polis tarafından tutanağa farklı veya eksik geçirilmişse düzeltilmesini istemeliyiz ve ondan sonra imza atmalıyız. Tutanağın polis memuru tarafından imzalı bir örneğini mutlaka istemeliyiz.
Bir avukatımız yoksa barodan bir avukat atanmasını isteyebiliriz. Avukat atanması için yapılacak olan başvuruda gerekli belgeler; nüfus cüzdanı fotokopisi, ikametgâh belgesi, muhtardan alınacak fakirlik belgesidir. Avukatımızın olması işlemlerin usulüne uygun ve eksiksiz yapılmasını sağlar.
Karakol yerine bir dilekçe ile doğrudan Cumhuriyet Savcılığına başvurmak da mümkündür. Ayrıca şiddet uygulayan kişi eşimiz veya başka bir aile ferdiyse evden uzaklaştırılması için Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun’un (4320 Sayılı Yasa) uygulanmasıyla ilgili bir dilekçe ile Aile Mahkemesi’ne başvurabiliriz.
Durumu öğrenen Cumhuriyet Savcısının da gerekli tedbirlerin alınması için kendiliğinden Aile Mahkemesi’ne başvurması gerekir.
İlk önce hastaneye gitmiş isek şikâyetimiz hastane polisine iletmemiz mümkündür. Şikâyetçi olmak konusunda henüz karar vermemiş bile olsak, bir hastaneye başvurarak durumu hekimimizle paylaşabilir, muayenemizin yapılıp durumumuzun kayıt altına alınmasını sağlayabiliriz.

Şampanya Yıllandırılır Mı?

Şampanyanın yıllanabilme kabiliyeti; kırmızı şarap ve beyaz tatlı şaraplar kadar fazla değildir. Kırmızı şarabın sahip olduğu antioksidan tanen maddesi ve beyaz tatlı şarabın sahip olduğu şeker; bu ürünlere yıllanma gücü verir. Şampanya ise daha hafif ve kırılgandır. Öte yandan şampanya, diğer şaraplar gibi mahzen koşullarında yatık olarak saklanmalıdır.

Şampanyayı Kim Buldu?

Şampanyanın mucidi sanılan Dom Perignon; şampanyayı icat eden değil, onu bugünkü güzelliğine getiren kişidir. Paris yakınlarındaki Champagne bölgesinin şarabı vardı ve şişelerin içinde karbonik gaz oluşturup kendi kendine tıpaları attırıyordu. Bu özelliğinden dolayı 'şeytan şarabı' olarak anılıyordu. 1668-1715 yıllarında manastırı yöneten Perignon, bu şarabın en iyilerini yaptı. Şampanyaya en büyük hizmeti de içkiyi yağlı keçenin yerine mantarla tıpalamak oldu.

Şampanya Nasıl Yapılır?

Şampanya, her şeyden önce bir şaraptır. İki tür siyah ve bir tür beyaz üzümden yapılır. Siyah üzümler; üzüm kabuklarından şaraba renk geçmeyecek şekilde, beyaz şaraba işlenir. Elde edilen ve harmanlanan bu temel şarap, içine maya eklendikten sonra şişelenir ve ağzı gazoz kapağı gibi metal kapaklarla kapatılır. Şişelerin baş aşağı tutulduğu, aylar süren dinlendirme sırasında; mayalar, şişede ikinci bir fermantasyon başlatıp karbonik gaz oluştururlar. Ardından şişelerin boyunları sıvı nitrojen içinde dondurularak kapakları açılır. Ağız kısmında biriken maya tortuları alınır ve yeniden şampanya ilave edilerek bu kez mantarla kapatılır. Böylelikle şampanyanın en büyük özelliği olan açıldığında köpürme özelliği doğal yoldan sağlanmış olur.