Tuttuğumuz Oruçlarımızdan Rabbimizin Razı Olması İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?

“Gerçek oruç, yemeyi ve içmeyi terk etmek değildir. Asıl oruç, boş sözü ve hayasızca konuşmayı terk etmektir. Oruçlu iken birisi sana söver veya kabalık ederse, “Ben oruçluyum, ben oruçluyum” de. (Câmiü's-Sağîr)
“Oruçlu iken yalan sözü ve yalan söze göre hareket etmeyi terk etmeyen kimsenin yemesini ve içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.” (Taberani)
Orucun üç derecesi vardır
1-Avamın orucu:Bu oruç, mide ve tenasül uzvunu şehvetlerden sakındırmaktır. Yani yemek, içmek ve cinsi münasebette bulunmaktan sakınmaktır.
2-Havassın orucu:

Kulak, göz, dil, el, ayak vesâir azaları günahlardan uzak tutmaktan ibarettir.
Havassın orucu, Salihlerin orucu olmakla birlikte şu altı şeyle tamam olur:
•Gözü korumak:

Gözü, çirkin ve istenilmeyen şeylerden korumak, kalbi meşgul eden ve Allah’ın zikrinden alıkoyan şeylere bakmamaktır. Cabir (ra), Enes’den (ra), O da Resulullah’tan (asm) şu hadisi rivayet etmektedir:
“ Beş şey vardır ki oruçlunun orucunu bozar: yalan, gıybet, nemime (kovuculuk), yalan yere yemin etmek ve şehvet ile bakmak.” (el’Ezdî)

•Dili korumak:Dilini hezeyan, yalan, gıybet, nemime, fahiş konuşma, galiz konuşma, kavga ve riya ile konuşmaktan korumaktır. Ve aynı zamanda dili sukut etmeye icbar, Allah’ın zikri ve Kur'ân tilavetiyle meşgul etmektir. İşte dilin orucu da budur.
Ebu Hureyre’den (ra) rivayetle; Peygamber efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“ Oruç, mü’min için kalkandır. Bu bakımdan her hangi biriniz oruçlu ise fahiş konuşmasın, cahilce hareket etmesin. Eğer bir kişi kendisiyle çirkin konuşur veya dövüşürse, desin ki: Ben oruçluyum, ben oruçluyum.” (Buhari ve Müslim)
•Kulağı Korumak:Kulağı her mekruhu işlemekten alıkoymak gerekir. Çünkü söylenilmesi haram olan her şeyin işitilmesi de haramdır. İşte bu sırra binaen Allah Teala, gıybet dinleyen ile haram yiyeni eşit tutmuştur.
İbn Ömer’den (ra) rivayetle; Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuşlardır: “ Gıybet edenle, onu dinleyen günahta ortaktırlar.” (Taberani)
•Diğer azaları korumak: Diğer azaları da günahtan alıkoymak gerekir. Mesela el ve ayak gibi..
Ebu Hureyre’den (ra) rivayetle; Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmaktadır:
“Nice oruç tutanlar vardır ki; orucundan sadece açlık ve susuzluk elde eder.” (Nesai ve İbn Mace)
•İftarda az yemek:İftar zamanında helal de olsa tıka basa yememek gerekir. Helal de olsa tıka basa doldurulan karın, Allah nezdinde en fazla buğzedilen kaptır. Oruçlu bir kimse, gündüz yemediklerini iftar zamanında tıka basa yerse, acaba Allah’ın düşmanı olan nefis ve şeytanı nasıl kahredebilir ve şehvetini nasıl kırabilir?
•İftar sonrasında korku ile ümit arasında olmak:Oruçlunun iftardan sonraki kalbi korku ve ümit arasında muzdarip olmalıdır. Çünkü kişi orucunun kabul edilip kendisinin Allah’a yakın olanlardan mı yoksa orucunun kabul edilmeyip Allah’ın gazabına maruz kalanlardan olup olmadığı kestirememektedir. Her ibadetin sonunda da böyle olmalıdır.
Belirtmek gerekir ki; bu sayılan maddeler orucun "manen" sevabını giderir. Kişinin zaten "orucum bozuldu deyip" yeyip içmesi ya da "maddeten" de oruçsuzmuş gibi davranması söz konusu olamaz.
3-Ahass’ul-Havassın orucu:Kalbi, dünyevi düşüncelerden tamamen arındırıp Allah’tan başka her şeyi kalpten uzaklaştırmaktır.
Böyle bir oruç, Allah’tan ve kıyamet gününden başka bir şeyi düşünmekle bozulur. Din için düşünmezse dünyayı düşünmek de bu orucu bozar.
Bu mertebe, peygamberlerin, sıddîk ve mukarriblerin mertebesidir. Bu mertebenin sözle anlaşılması mümkün değildir. Bunun tahkiki ancak ameli yönden mümkündür. Çünkü bu, himmetin bütünüyle Allah’a yöneltilmesi ve Allah’tan başka her şeyi bir tarafa itmek demektir.

Alıntıdır.

Oruç Kefareti Nedir? Ne Zaman Oruç Kefareti Ödemek Gerekir Ve Nasıl Ödenir?

Oruç kefareti, Ramazanda birözür bulunmaksızın "belli şartlar içinde" orucunu bozan bir mükellefin, Müslüman veya gayr-i müslim bir köle veya cariye azad etmesidir. Buna gücü yetmiyorsa, arka arkaya kesinti yapmaksızın iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmezse altmış fakire (sabah akşam) yemek yedirir.
Oruç kefareti böyle yemek yedirmekle olabileceği gibi, yiyeceği aynen verip temlik etmekle de olur.
(Oruç kefaretinde böyle sırayı gözetmek hem Hanefîlerce, hem de Şafiîlerce gereklidir. Malikîlerde sıra gözetmek yoktur, insan dilerse köle azad ederek, dilerse oruç tutarak ve dilerse yemek yedirerek bunu yapar.)
Bir kimse, bir ramazan içinde veya birkaç ramazanda özürsüz olarak birkaç defa kasten orucunu bozmuş olsa, bunlardan dolayı yalnız bir kefaret öder. Sahih olan görüş budur. Çünkü ceza yönü, kefarete üstün gelmektedir. Sebepleri bir olan cezalarda bir ceza yeterlidir. Bu bir ceza hepsine yeter. Fakat kefaret yapıldıktan sonra tekrar orucunu aynı şekilde kasten bozacak olursa, bundan dolayı ayrıca bir kefaret gerekir. Birinci kefaret ile tam bir ders alınamadığı anlaşılmış olur.
Yemek, aç olan buluğa ermiş veya yaklaşmış, altmış fakiri sabah akşam doyuracak kadar yedirmektir. Bu yedirilecek yemek yalnız buğday ekmeği de olabilir, buğday ekmeği yanında katık mecburiyeti yoktur. Fakat katıksız arpa ekmeği yeterli değildir.
Eğer yüz yirmi fakire yalnız bir vakit yemek yedirilse, bu ancak altmış fakire yedirilmiş sayılır. Bunlardan altmış fakire tekrar sabah veya akşam yemek yedirmek gerekir. Böyle altmış fakire bir defa yemek yedirildikten sonra dağılıp gitseler, ya gelip hazır olmalarını beklemeli, ya da tekrar altmış fakiri sabah akşam doyurmalıdır.
Oruç kefaretinin eşya verilip temlik yolu ile yapılmasına gelince, altmış fakirden her birine beş yüz yirmi dirhem (yarım sa') buğday veya bin kırk dirhem (bir sa') arpa veya hurma veya kuru üzüm verilir. Bu, tam bir fitre sadakası miktarıdır. Bunların kıymetini vermek de caizdir.

Oruç kefaretinde bir fakire altmış gün sabah-akşam yahut yüz yirmi sabah veya yüz yirmi akşam yemek yedirmek de yeterlidir. Yine, bir fakire iki ayda her gün ya aynen veya kıymet olarak birerden altmış fitre sadakası verilmesi de yeterlidir. Fakat bir fakire bir günde topluca verilecek altmış fitre miktarı, yalnız bir günlük fitre yerine geçer. Onun için her gün bir fakire bir fitre miktarı verilir. Bu kefaretlerde uygulanır.
Oruç kefaretinin iyi hal sahibi olan fakirlere verilmesi daha faziletlidir. İmam Ebû Yusuf'a göre, bu kefaret bedeli gayr-i müslim fakirlere verilemez. Fetva da buna göredir.
Oruç kefareti, oruç tutmak suretiyle olunca, bunda kesintisiz arka arkaya tutmak şarttır. Onun için oruca başlayan kimse, ara vermeden iki ay oruç tutar. Eğer daha iki ay dolmadan herhangi bir sebeple orucunu bozarsa, yeniden iki ay oruç tutmaya başlar. Bundan kadınların lohusa halleri değil de, adet halleri müstesnadır. Geçirecekleri adet günleri kesinti sayılmaz. Çünkü bu halden kurtulmak kadınlar için mümkün olmayacak derecede zordur. Ramazan orucunun veya muayyen bayram günlerinin araya girmesi de, kefaretin arka arkaya olmasına engeldir.

Kefaret hususunda, kefaret ödeyecek kimsenin ödeme zamanındaki haline bakılır. Buna göre, bir kefaret ödeyicisi, kefaretin gerektiği zamanda zengin iken, bunu ödeyeceği zaman fakir düşmüşse, kefaretini oruç tutmakla yerine getirir. Fakat daha orucunu bitirmeden tekrar zenginleşip köle azad etmeye güç kazansa, köle azad etmek suretiyle kefareti yerine getirmesi gerekir.
Kefaret orucuna, kamerî aylardan birinin başlangıcında başlanırsa. ayın ilk günü esas alınır. Böylece tam iki ayın geçmesiyle oruç kefareti tamamlanmış olur. Fakat ayın başında oruca başlanmazsa, birinci ay üçüncü aydan tamamlanarak otuz gün hesap edilir, ikinci ay ise, ayın başı alınarak oruca devam edilir. Bu, iki imama göredir. İmâm-ı Âzam'a göre, bu takdirde tam altmış gün oruç tutmak gerekir, ay başına bakılmaz.

(Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen) Alıntıdır.

Pedofili Nedir Nasıl Kurtulurum?

Kendinden yaşça küçük çocuk denecek yaştaki kişilerden hoşlanmaya pedofili denir. (Sübyancılık) iğrenç ve sapıkça bir durumdur eğer böyle bir eğiliminiz varsa acilen bir doktora gidin.

Biseksüellik Nedir Biseksüel Olduğumu Nasıl Anlarım?

Her iki cinsle de ilgi duyan kişilere biseksüel kişi denir.Bu tür ilişkilere de biseksüel ilişki denir.Biseksüel olduğunuzu anlamak için öncelikle kendi cinsinize ilgi duyup duymadığınız tespit etmelisiniz.Düşünün kendi cinsinize ilgi duyar mıydınız bu hoşunuza gider miydi? eğer cevabınız evetse ve karşı cins içinde aynısını yapın karşı cins sizi çekiyor mu? eğer cevabınız evetse her iki cinsten hoşlanıyorsunuz ve biseksüel eğilime sahipsiniz.Bu durumdan rahatsız iseniz kurtulmak istiyorsanız bize ulaşın size yardımcı olalım.Rahatsız değilseniz sorun yok.

Bakire Nedir Kime Denir Nasıl Olunur?

Cinsel anlamda hiçbir deneyimi olmayan kadınlara bakire deniyor.Yalnız cinsel olarak hiçbir şey yaşamamış olmak gerekiyor yoksa bakire olmazsınız.Bakirelik ayıp değildir hatta çok güzel bir şeydir sevdiğiniz kişi ile ilk ilişkinizi yaşamanızı öneriyoruz.Dikkatli olun çünkü bu tür konularda en çok üzülen kızlar oluyor.Pişman olacağınız şeyler yapmadan önce iyi düşünün.Evlenene kadar dini açıdan bakire olmanız gerekiyor evlenmeden ilişki yaşamak zinadır çok büyük günahtır bu olayın dini boyutu...

Bakir Nedir Kime Denir Ve Nasıl Olunur?

Cinsel anlamda hiçbir deneyimi olmayan erkeklere bakir deniyor.Yalnız cinsel olarak hiçbir şey yaşamamış olmak gerekiyor yoksa bakir olmazsınız.Bakirlik ayıp değildir hatta çok güzel bir şeydir sevdiğiniz kişi ile ilk ilişkinizi yaşamanızı öneriyoruz.Evlenene kadar dini açıdan bakir olmanız gerekiyor evlenmeden ilişki yaşamak zinadır çok büyük günahtır bu olayın dini boyutu...

Anal Seks Nedir Ve Nasıl Yapılır?

Anal arkadan birleşmedir.Penisin partnerin arka tarafına girmesi ile yaşanılan ilişki türüdür.Zararlıdır.Normal yoldan yani vajinadan seks yapmanızı öneriyoruz sağlıklısı budur bu tür iğrençlikler yapmamanızı umuyoruz.
Anal seks zararları için tıklayın.