Türk Halıları Hakkında

Halı çok eski yüzyıllardan beri Türklerle birlikte anılan bir sanat dalı. Selçuklu Dönemi’nde Anadolu’da ne kadar değerli ve güzel halıların dokunduğunu belgelerden ve seyahatnamelerden öğreniyoruz. Aynı şekilde, Selçukluları izleyen Beylikler Dönemi’nde de halının Anadolu’nun önemli bir ihraç malı olduğu görülüyor. Osmanlılar ise, bu mirası devralarak, halı sanatını çok daha ileri noktalara taşıdı. Halı sanatının dünyadaki en zengin koleksiyonuna sahip Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde Anadolu Selçuklu ve Osmanlı döneminden günümüze kalan halı örnekleri sergileniyor.

Halının temel maddesi olan yünün el altında bulunması, dokuma yapılan yatay ve dikey tezgâhların kolayca kurulup sökülebilirliği, ürünün katlanıp taşınabilir oluşu ve yaşamın her safhasında bir işlev yüklenebilmesi, halı sanatının kaynağını göçebe kavimlere sıkı sıkıya bağlar. İç Asya'dan Batı'ya yönelen büyük göç dalgaları içinde Türk kavimleri en önemli rolü oynayarak halı sanatını Batı'ya taşımışlardı.

Osmanlı halılarının çok sayıda ihraç edildikleri bilinmekle birlikte, fiyatlarının yüksek olmasından ötürü, Batı’da ancak saray ve çevresi ile yeni zenginleşmeye başlayan tüccar sınıfınca satın alındıkları biliniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder