Türkiye'nin İlk Üniversitesi : İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Birçok defalar açılıp kapanan Darülfünun, Abdülhamit döneminde (1 Eylül 1900’de) Darülfünun-u Şahane (İmparatorluk Üniversitesi) adıyla tekrar hizmete girer. 2. Meşrutiyet’le birlikte İstanbul Darülfünu’nun açılmasıyla, İstanbul Üniversitesi’nin temelleri atılır.

İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Meydanı’na bakan ihtişamlı kapısı ve Süleymaniye Külliyesi’ne kadar uzanan duvarları, bahçesinde yer alan, yakından ve uzaktan görülebilen, gözlem kulesiyle hemen herkesin belleğinde yer edinmiştir.

Devrin siyasal ve toplumsal değişimlerine tanık olmuş, bu değişimlerden etkilenmiş, kimi zaman da değişimlere sebep olmuş bir kurumdur. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet Türkiye’sine tanınmış birçok önemli şahsiyetin, fikir adamının, bürokratın, sanatçıların, yazarların ve şairlerin yetiştiği, Türkiye’nin ilk ve en eski üniversitesidir. Üniversite, yer yer çınar ağaçlarının yükseldiği, ilginç el yapımı eşyaların satıldığı, güvercinlerin yurt edindiği, iki tarafında en eski kitapların bulunduğu kütüphanelerle ve ortasındaki görkemli camisiyle simgeleşmiş olan Beyazıt Meydanı’na bakar.

İstanbul Üniversitesi’nin tarihi de Osmanlıdan öncesine Bizanslılara kadar gider. Kimi araştırmacılara göre bu bölgede yapılan bilim faaliyetlerinin başlangıcı 1 Mart 1321’e uzanır. Bizans döneminde yer alan, bugün Beyazıt Meydanı’na bakan görkemli kapının ve yüksek duvarların ardında ve çevresinde Roma üniversiteleriyle eşdeğer tıp, hukuk, felsefe ve edebiyat fakültelerinden oluşan üniversite, İstanbul Üniversitesi’nin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder