Tavsiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tavsiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sprited Away (Ruhların Kaçışı) & (Sen to Chihiro no kamikakushi) Anime Çizgi Filmi Hakkında Yorumum

YÖNETMEN: Hayao Miyazaki
OYUNCULAR: -
TÜR: Animasyon, Macera, Aile, Fantastik
IMDB: 8,6
YAPIM: 2001 - Japonya
YORUM: Animeler sadece çocuklara hitap eden yapımlar değildir. Her yaştan izleyici için farklı dersler çıkarabilecek türden yapımlardır. Çocuklar için eğlence, macera kısmı ön plana çıkarken büyükler için ise daha çok gerçekçi kısmı; ders çıkarma, aşk ön plandadır.

İzlediğim animelere bu yüzden hep farklı bakmışımdır. Birçoğunun eğlence kısmından çok anlatmak istedikleri hep dikkatimi çekmiştir. Örneğin; 5 Centimetres Per Second da (Saniyede 5 Santimetre) aşk, Princess Mononoke de (Prenses Mononoke) savaşlarda kazananların olamadığı, My Neighbor Totoro da (Komşum Totoro) bağlılık vs. dikkatimi çeken bazı şeylerdi. Animelerin çekicilik kısmı da buradan gelir işte. Anlamadığınızdan çok anladığınız konu üzerine düşünürsünüz. Halbuki içinde anlamlandıramadığınız birçok olay, daha önce görmediğiniz birçok karakter vardır. Ama siz hep o gerçekçi yönüne takılırsınız. Anlatmaya çalıştığı önermeye, konuya takılırsınız. Bu yüzden Aanime izlemeye bir kere başladınız mı bir daha bırakamazsınız.

Spirited Away, özgün adıyla Sen to Chihiro no kamikakushi, anime ustası Hayao Miyazaki’nin elinden çıkmış nadir güzel yapımlardan birisidir benim için. Miyazaki severler için tüm yapımları eşdeğer güzelliğe sahiptir aslında. Ancak yinede anlatılan konu açısından ayrım yapılabilir. Spirited Away, ruhlarla dolu kasabaya düşen Chihiro adlı küçük kızın ailesini kurtarmak için yaşadığı macerayı anlatır. Burada asıl anlatılmak istenen açgözlülüktür. Bu açgözlülüğü Chihiro’nun ailesinde, kasabada bulunan birçok ruh ve çalışanlarda görebilirsiniz.

Anime severlerin kaçırmaması gereken bir yapım. İMDB’nin en iyi 250 yapımları arasında 43. sıraya yerleşmiş Miyazaki’nin harika eserlerinden biridir. Şunu da belirtmek isterim ki hangi film olursa olsun beklentinizi asla çok yüksek tutmayın yoksa her zaman hayal kırıklığına uğrarsınız. İyi seyirler… Puanım:10/9

The Walking Dead (Yürüyen Ölüler) Dizisi Hakkında Yorumum

YÖNETMENLER: Frank Darabont, Guy Ferland, Michelle Maxwell Macleren
OYUNCULAR: Andrew Lincoln (Rick), Norman Reedus (Daryl), Sarah Wayne Callies (Lori), Steven Yeun (Glenn), Lauren Cohan (Maggie), Laurie Holden (Andrea), Jon Bernthal (Shane), Chandler Riggs (Carl), IronE Singleton (T-Dog)
TÜR: Dram, Korku, Gerilim
İMDB: 8,8
SEZON: 1-3-...
YAPIM: 2010 – ABD
YORUM: İnsan, yaşamını tehlike altında hissederse ne kadar acımasız olabilir? İnsanları, hatta en iyi dostlarını öldürebilir mi? Bu sorunun cevabını ilk sezonda hissetmek pek güç olsa da ilerleyen sezonlarda net bir şekilde karşımıza çıktı.

Dizi gerçekte var olmayan şeyler üzerine kurulu olsa da asıl ağırlığı gerçekçi hikayeler, duygular çekmekte. Yani genel olarak bakarsanız zombi dizisi. Ancak daha derine indiğinizde insanların hayatta kalma içgüdüsüyle ne kadar vahşi olabileceklerini, ne kadar acımasız olabileceklerini hissediyorsunuz. Tüm bunların ötesinde dizide iyi - kötü ayrımından çok güven ön planda. Ayrıca zombi konusunda mantık ararsanız işin içinden çıkamazsınız.

Şu zamana kadar izlediğin en iyi zombi yapımı ne derseniz tereddüt etmeden The Walking Dead’i tavsiye edebilirim. Açın TV’nizi, oturun karşısına, yaslanın koltuğunuza bakalım bir daha kalkabilecek misiniz? İyi seyirler… Puanım: 10/9

Life Of Pi (Pi'nin Yaşamı) Filmi Hakkında Detaylı Yorumum

YÖNETMEN: Ang Lee
OYUNCULAR: Suraj Sharma, Irrfan Khan, Rafe Spall
TÜR: Dram, Macera
IMDB: 8,2
YAPIM: 2012 - ABD
YORUM: Seyredip seyretmeme konusunda tereddüt yaşayanlar ve filmin sonunda kafası karışanlar için açıklamalar aşağıda ayrıntılı bir biçimde yapılmıştır. Gerisi sizin takdirinize kalmış.

İZLEMEYENLER İÇİN
Pi’nin yaşamı üç kitaptan oluşmakta. Birinci kitapta Pi’nin Tanrıyı arayışı ve kendisine verilen Pi isminin nereden geldiği anlatılmakta. İkici kitapta gemi kazası ve hayvanlarla birlikte hayatta kalma mücadelesi anlatılır. Son kitapta ise Pi’nin hayatta kalma mücadelesi iki farklı hikâyeyle anlatılır. Yönetmenimiz Ang Lee bu üç kitabı 127 dakika da bizlere anlatmaya çalışmış. Bu anlatımı doğanın eşsiz güzellikleriyle ve canlıların yaşamıyla süslemiş. Yetmemiş çekimleri efektleriyle zenginleştirmiş. Sonunu da bizlere bırakmış. 11 dalda oscara aday olan filmimiz görsellik açısından ödül almazsa şaşırtıcı olur. Görselliği bol, izlemesi keyifli, her dakikası düşündürücü bir yapım arıyorsanız tam size göre, iyi seyirler…

İZLEYENLER İÇİN
İki ayrı hikâye vardı anlatılan. Birisi doğru olmasını istediğim diğeri ise hiç olmasın dediğim.
İlk hikâyemiz de Pi’nin hayatla ve hayvanlarla mücadelesi anlatılmakta. Bir insan beş hayvan: Zebra, sırtlan, orangutan, kaplan ve fare (ben ekledim). Bu hikâyemizi destekleyen iki büyük ayrıntı var. Birincisi Pi’nin de dediği gibi muz suda batmaz. İsterseniz sizde deneyebilirsiniz. İkincisi ise fareyi kaplanın yemiş olması. Pi’nin Japon kargo şirketinin gönderdiği adamlara anlattığı ikinci hikâyede aşçı sırtlan, Pi ise kaplandı. Pi, fareyi aşçının (sırtlanın) yediğini söylemişti. Hâlbuki kendisinin yani kaplanın yemiş olması gerekiyordu.
Bu hikâye hiç sorgulamadığım, sorgulamak istemediğim hikâyeydi. Daha eğlenceli ve daha cazipti diğerine göre.

İkinci hikâyemiz de ise Pi’nin kendisiyle yani egosuyla mücadelesini anlatılmakta. İlk hikâyede var olan tüm hayvanlar bir insanı temsil etmekte; Zebra denizci, sırtlan aşçı, orangutan annesi, kaplan ise kendisi. Bu hikâyemizi destekleyen birçok ayrıntı var ancak ben iki büyük ayrıntıyı açıklayacağım. İlk ayrıntı ki en önemlisi kaplan’ın sandalın içinde bir anda çıkması yani bir süre sadece sırtlan saklanmıştı sandalın içinde. Eğer kaplan orada olsaydı canlı çıkması ya da orada saklanması imkânsızdı. Ne zaman sırtlan (aşçı) orangutanı (Pi’nin annesini) öldürdü o zaman Pi’nin içindeki öfkeyle birlikte kaplanda ortaya çıktı. Bu hikâyeyi destekleyen diğer büyük ayrıntı ise Japon kargo şirketinin gönderdiği adamlara hikâyeyi anlatırken senaryoyu (o anda yazdığı) hiç duraksamadan ve yaşayarak anlatması.

Hangisi size göre doğru olur bilmem ama filme göre şu söz var her şeyi anlatan “ Hiç kimse hangi hikâyenin doğru hangisinin yanlış olduğunu ispatlayamaz.” Puanım:10/8

Eşinizle Aynı İş Yerinde Çalışmak İster Miydiniz?

  • Eşinizle / sevgilinizle aynı iş yerinde çalışmak ister miydiniz?
  • Evet
  • Hayır
  • Kadın
  • % 23
  • % 77
  • Erkek
  • % 24
  • % 76

İstediğiniz Gibi Bir Zam Alamasaydınız Ne Yapardınız?

  • İstediğiniz gibi bir zam alamasaydınız ne yapardınız?
  • İşi aksatırım
  • Patronla konuşurum
  • Daha az çalışırım
  • Hiçbir şey yapmam
  • Kanuni haklarımı kullanırım
  • İstifa ederim
  • Daha çok çalışırım
  • Kadın
  • % 8
  • % 41
  • % 12
  • % 21
  • % 8
  • % 3
  • % 7
  • Erkek
  • % 8
  • % 44
  • % 11
  • % 15
  • % 10
  • % 4
  • % 8

İş Yerinizde Sizi En Çok Kısıtlayan Giysi Yasağı Hangisi?

  • İş yerinizde sizi en çok kısıtlayan giysi yasağı hangisi?
  • Ceket-pantolon zorunluluğu
  • Şapka giyememe
  • Spor ayakkabı giyememe
  • Tişört giyememe
  • Terlik giyememe
  • Kot pantolon giyememe
  • Kadın
  • % 25
  • % 19
  • % 10
  • % 4
  • % 14
  • % 28
  • Erkek
  • % 32
  • % 17
  • % 12
  • % 6
  • % 13
  • % 20

İş Yerinde Sizi En Çok Rahatsız Eden Yasak Hangisi?

  • İş yerinde sizi en çok rahatsız eden yasak hangisi?
  • Müzik dinleyememe
  • Sınırlandırılmış internet
  • Öğle mesaisinin esnek olmaması
  • Kıyafet zorunluluğu
  • Mesai saatleri kavramı
  • Kartlı giriş çıkış
  • Otopark hizmetinden yararlanamama
  • İş telefonunu özel işlerde kullanamama
  • Kadın
  • % 8
  • % 11
  • % 12
  • % 27
  • % 31
  • % 6
  • % 2
  • % 3
  • Erkek
  • % 10
  • % 12
  • % 9
  • % 32
  • % 25
  • % 6
  • % 3
  • % 3

En İyi Festivaller : V Festival İngiltere

Festival, bu yıl 18 -19 Ağustos tarihleri arasında Essex’de yer alan Hylands Park ile Staffordshire’da yer alan Weston Park’ta düzenlenecek. 1996’dan beri rock dünyasının en iyi isimlerini ağırlayan etkinliğin bu seneki konuklarının başında The Stone Roses, The Killers, Snow Patrol ve Noel Gallagher’s High Flying Birds var. Dört farklı sahnede performans sergileyecek sanatçıları dinlemek için parkta konaklamak isteyenler 180 pound karşılığında kamp alanından yararlanabiliyor. Günübirlik biletlerin fiyatları ise 155 pound. 

En İyi Festivaller : Exit Festival Sırbistan

12 – 15 Temmuz arasında düzenlenen Exit’te Guns N’ Roses, Duran Duran, New Order ve Erykah Badu gibi isimleri dinleme şansınız var. Üç gün çadırda kalmak istemeyenler, Exit’in yapıldığı Novi Sad’da bulunan hostel ve otellerde rezervasyon yaptırabilirler. Reggae’den disco’ya, rock’dan elektronikaya kadar birçok seçenek sunan festivalde 20’den fazla sahne ve 400’den fazla sanatçı çalıyor. Standard biletlerin 95 pound olduğu festivalde kamp yapmak isteyenler 25 pound ekstra ödeyerek kalabiliyorlar.

En İyi Festivaller : Roskilde Danimarka

Avrupa’nın en büyük müzik festivallerinden Roskilde bu sene 5 – 8 Temmuz arasında düzenlenecek. Ana sahnede, Björk, The Cure, Bruce Springsteen & The E Street Band, Bon Iver ve Friendly Fires var. Bu isimler dışında festival alanında yer alan sekiz sahnede toplam 200 grubu dinlemek mümkün. Roskilde, 24 saat parti yapılan, deneysel sanat dallarının örneklerini de görebileceğiniz üç günlük bir etkinlik. Günlük 120 euro’ya bilet alabileceğiniz festivalde üç gün boyunca kamp yapmak için 240 euro ödemeniz gerekiyor. Festival alanında da edinebileceğiniz çadırlarla kamp alanında kalabilirsiniz

En İyi Festivaller : Benicassim İspanya

Benicassim adlı küçük liman kentinde düzenlenen festivalin ev sahipliği yaptığı isimler hiç de küçük değil. Bu sene Florence and The Machine, Bob Dylan, The Stone Roses ve New Order gibi büyük isimler ana sahnede. Agoria ve Dave Clarke gibi elektronik müziğin en iyi temsilcileri de festivalin konukları arasında. Festival alanının içinde ve etrafında birçok otel ve kamp alanı bulunuyor. Castellon de la Plana ve Oropesa oteli alana yakınlığıyla en çok tercih edilen oteller arasında. Dört gün boyunca festivalde kalmak ve müzik dinlemek isteyenler için bilet fiyatları 170 euro.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Staithes İngiltere

Kirliliği nedeniyle sörfçüleri delirten Yorkshire’daki Staithes kumsalı, Kanalizasyon Karşıtı Sörfçü grubu tarafından Avrupa’nın en kötü kumsalı seçildi. Ayrıca, Deniz Koruma Derneği (MCS) tarafından İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) minimum standartlarına uymayan 41 kumsalından biri olarak ilan edildi. Aynı sınıfa giren diğer birkaç kumsal Cornwall’da bulunan Looe, Fife’de bulunan Andrews ve Blackpool’daki St. Anne’s. Kirli sularda yüzmeye kararlı olanlar, şiddetli ishal, tifo ve hepatit A ile boğuşmayı göze almak zorunda. Tabi ki kimse böyle bir tercihte bulunmuyor.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Playa Zipolite Meksika

Bazılarının dediğine göre, Zipolite, yerli Nahuatl dilinden geliyor ve “ölümün kumsalı” anlamına geliyor. Bu küçük ama çok ziyaretçi çeken kumsal, büyük dalgaları ve tehlikeli akıntılarının yanı sıra, özellikle çıplakların ve sırt çantalı gezginlerin uğrak yerlerinden. Kumsalda, 1995 yılında gönüllülerden oluşan can kurtaran ekibinin oluşturulmasıyla boğulmalar önemli ölçüde azaldı. 2007-2009 arasında cankurtaran sayısı 180’e çıkarılırken, bir hiç ölüm vakası yaşanmadı.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Amazon Kumsalları Brezilya

Amazonlarda kürek çekmek kısaca suyu piranalar, anakondalar ve yılan balıklarıyla paylaşmak demektir. Kıyıda kalın!

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Kırmızı Üçgen California

ISAF raporuna göre, Büyük Sur’dan Bodega Körfezine kadar uzanan bu sahil şeridi, dünyadaki beyaz köpek balığı saldırılarının yüzde 11l’inin yaşandığı yer. Ayıbalığı, su samuru ve deniz aslanları gibi deniz memelilerin sayısının fazla olması da bu saldırıların asıl sebebini açıklıyor.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Kilauea Hawaii

Havlunuzu nereye koyacağınıza dikkat etmelisiniz! Kilauea, dünyanın 1983’den bu yana devamlı patlayan aktif volkanlarına ev sahipliği yapan Kauai adasının yanında yer alıyor. Ayrıca, Havai’de 1828’den beri 108 köpekbalığı saldırısı yaşandı. Bunların sekizi ölümle sonuçlandı.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Chowpatty Kumsalı Hindistan

Chowpatty kumsalı, çok uzun zaman önce dünyanın en kirli ve yüzmeye en elverişsiz kumsalı unvanını kazandı. Sadece Eylül ayının başlarında gidilmesi gereken bir kumsal olan Chowpatty, yerel halkın Hindu festivalini kutlamak için akın ettiği yerin ta kendisi.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Copacabana Sahili Brezilya

Recife kentindeki Praia de Boa Viegem kadar tehlikeli olmasa da, Copacabana sahilinde 1931’den beri 6 köpekbalığı saldırısı kayıtlara geçti. Küçük suçların fazla olduğu sahilde, hırsızlık çok sıradan algılanıyor. Soyulmak istemiyorsanız, fotoğraf makinenizi ve cüzdanınızı otelde bırakın.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Bikini Atoll ABD Marshall Adaları

Radyasyon ve köpekbalıklarından ötürü tehlikeli olan bu bölge, UNESCO dünya mirası listesinde de yer alıyor. 1946- 1958 yılları arasında 20’den fazla nükleer silahın test edildiği bölge, 1997 yılında ABD’li araştırmacılar tarafından ‘güvenlidir’ onayını aldı. Buna rağmen insanlar terk ettikleri evlere dönmeyi reddediyor ve burada yetişen yerel ürünlerin yenmesi tavsiye edilmiyor. Bu yüzden, Hindistan cevizlerinin tadına bakmak gibi bir düşünceyi aklınızdan geçirmeyin. Buna ek olarak, son 65 yıldır balıkçılık yapılmıyor olması, köpek balığı sayısında artışa neden oldu. Bölgede ayrıca çok sayıda gemi kazası yaşanıyor.

Dünyanın En Tehlikeli Yerleri : Praia de Boa Viegem Brezilya

Bu kumlu sahil, bir zamanlar köpek balıklarının bulunmaması ve bol güneşi sebebiyle tatilcilerin yıl boyu ilgi gösterdiği bir yerdi. Ancak 1992’den itibaren 19’u ölümle sonuçlanan 50 köpek balığı saldırısı rapor edildi. Çevrecilerin verdiği bilgiye göre, balık tekneleri ve avlanma sahilin eko sisteminin bozulmasına neden oldu. Eğer bu bilgiler arkanızı kollamanız için yeterli değilse, şehrin suç oranını da aklınızda bulundurmalısınız.